- katlanarak
- bearing (prep.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
bohça böreği — is. Bohça biçiminde katlanarak içine peynir, kıyma, patates vb. maddeler konarak yapılan bir çeşit börek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dişiyle tırnağıyla — zf. 1) Bütün gücünü kullanarak Ama daha üstününe, daha başarılıya ulaşabilmek için dişiyle tırnağıyla son enerji damlası bitene kadar boğuşacak. T. Buğra 2) Sıkıntılara katlanarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
portatif — sf., Fr. portatif 1) Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, seyyar Bir köşede portatif bir çadır karyolası, bir küçük masa vardı. S. F. Abasıyanık 2) Sökülüp başka yerde kurulma imkânı bulunan Portatif ev … Çağatay Osmanlı Sözlük
seyyar — sf., Ar. seyyār 1) Belli bir yeri olmayan, gezici, gezgin Seyyar satıcı. 2) Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, portatif Zira muharebeden beri seyyar karyolamı hiç bırakmadım. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler seyyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
CİMRİ — f. Hasis, varyemez, pinti. Elindeki mal veya parayı harcayamıyan ve türlü sıkıntılara katlanarak daha çok biriktirmeye çalışan kimse. Cimrilik, müsriflik (savurganlık) gibi İslâmda kötü huy olarak bilinir. Cömertlik ve tutumluluk ise övünülen… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZÜHDİYYE — Fls: Çilecilik. Eziyet ve sıkıntılara katlanarak mânevi terakki sahibi olmağa çalışmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük